Yazılı medya'da yaşanacak devrimde asıl eşik, "malzeme"nin değişmesi, yani kağıdın ortadan kalkması olacak. Yazılı medya en büyük gücünü ucuz maliyetinden alıyor. Elimizde tuttuğumuz bir gazetenin maliyeti yaklaşık 45 Kr. ve kağıdın yerini doldurabilecek daha ucuz bir malzeme yok. Alıyoruz, katlaya kırıştıra okuyoruz, işimiz bitince de çöpe atıyoruz. Neden atmayalım ki? Kaç paralık şey zaten... Ancak aynısını I-Pod, I-Ped ya da cep telefonumuza yapamayız çünkü onlar 1 TL'dan azıcık daha pahalı.
Leman yayınlarından Ayhan Düz'le bir gazetenin 45 Kr olan ortalama maliyetini hesaplamıştık.
Amortismanlar, basım, dağıtım vb. tüm giderleri dahil ederseniz işletme maliyeti belki daha bile fazla). Yine de en ucuz medya yazılı medya. Ancak bir süre sonra plastik/silikon bazlı gazete kağıdı kadar ince ancak veri de iletebilen materyaller ortaya çıkacak. Bunlar şu anda zaten var, laboratuar ortamlarında deneyleri yapılıyor ancak bunun endüstri olması (ya da diğer bir ifadeyle kağıt endüstrisinin yerini alması) biraz daha zaman alacak. Çünkü kağıt endüstrisi çok büyük bir sektör. Ağaçların üretimi, sora kesimi, işlenmesi, dönüşüm, toptan satış, sonra kağıdın daha bölgesel müşterileri toptan satışı ve gittikçe perakende satışa kadar devam eden çok büyük bir sektör. yani bu işten ekmek yiyen çok insan var.
Ancak şu var ki, ağaçların kesilmesinin sona ermesi, materyalin laboratuar ortamında (kimyasal yolla) daha uygun maliyetle üretilecek olması kağıt endüstrisinin kaçınılmaz olarak küçüleceğini gösteriyor. Yok olacak demiyorum, çünkü biz insanlar zeki olduğumuz kadar duygusalız da. (Bu da bir Türk filminden bir sahne gibi oldu...) Ancak ciddi oranda küçülecek ve bundan şikayetçi olan fazla insan olmayacak. Çevreci ve daha az maliyetli bir sürece geçiş bu. Tabi bu işten ekmek kazanan çok insan iş değiştirmek zorunda kalacak, bu da bir gerçek. Sonuç olarak bir on yıl kadar daha selülozun kokusunu içimize çekerek gazete okumaya devam edeceğiz. Sonra;
Ortalama 1 TL'ya maledilebilen, veri transferi yapılabilen, geri dönüştürülebilir, ince, katlanabilen (tabi gazete gibi değil de sadece belli yerlerinden katlanabilen) bir materyalden tek sayfalık gazetelerimiz olacak. Muhtemelen yine tabloid boyutta (maksimum A3 boyutunda) olacak ki bu durumda aslında gerekli olmasa da sırf nostalji olsun diye 4 sayfalı bir gazete olacak. Sayfalar ya da sayfa içindeki bölümler kendi kendine refresh edilip içeriği updade olacak. Dilersek saklayıp ertesi günde onu haber okumak için kullanabileceğiz ya da buruşturup atacağız. Neden olmasın? Sonuçta çok ucuz ve geri dönüştürülebilir bir materyal bu.
Böylece yazılı medya kabuk değiştirmiş bir halde yaşamaya devam edecek. Peki ya kağıt? O da yok olmayacak. Dediğim gibi bizler zeki olduğu kadar duygusal bir canlı türüyüz. Eminim ki gelişecek yeni teknoloji imkanlarıyla isteyen kendi kağıdını üretebilecek. Bunu da sırf bir kültürü yaşatmak adına yapacağız. Ve yine eminim ki devletler bazında kağıt üretimini sınırlayan ve kontrol altında tutacak yeni kanunlar çıkacak. Yani siz kendi kağıdınızı örneğin yılda 100 kiloyu geçmeyecek kadar üretebileceksiniz. Yine de bunun dünyamızdaki ormanların yok oluşunu durduracağını sanmıyorum; sebebini bilmiyorum ama içimde böyle bir his var.
Leman yayınlarından Ayhan Düz'le bir gazetenin 45 Kr olan ortalama maliyetini hesaplamıştık.
Amortismanlar, basım, dağıtım vb. tüm giderleri dahil ederseniz işletme maliyeti belki daha bile fazla). Yine de en ucuz medya yazılı medya. Ancak bir süre sonra plastik/silikon bazlı gazete kağıdı kadar ince ancak veri de iletebilen materyaller ortaya çıkacak. Bunlar şu anda zaten var, laboratuar ortamlarında deneyleri yapılıyor ancak bunun endüstri olması (ya da diğer bir ifadeyle kağıt endüstrisinin yerini alması) biraz daha zaman alacak. Çünkü kağıt endüstrisi çok büyük bir sektör. Ağaçların üretimi, sora kesimi, işlenmesi, dönüşüm, toptan satış, sonra kağıdın daha bölgesel müşterileri toptan satışı ve gittikçe perakende satışa kadar devam eden çok büyük bir sektör. yani bu işten ekmek yiyen çok insan var.
Ancak şu var ki, ağaçların kesilmesinin sona ermesi, materyalin laboratuar ortamında (kimyasal yolla) daha uygun maliyetle üretilecek olması kağıt endüstrisinin kaçınılmaz olarak küçüleceğini gösteriyor. Yok olacak demiyorum, çünkü biz insanlar zeki olduğumuz kadar duygusalız da. (Bu da bir Türk filminden bir sahne gibi oldu...) Ancak ciddi oranda küçülecek ve bundan şikayetçi olan fazla insan olmayacak. Çevreci ve daha az maliyetli bir sürece geçiş bu. Tabi bu işten ekmek kazanan çok insan iş değiştirmek zorunda kalacak, bu da bir gerçek. Sonuç olarak bir on yıl kadar daha selülozun kokusunu içimize çekerek gazete okumaya devam edeceğiz. Sonra;
Ortalama 1 TL'ya maledilebilen, veri transferi yapılabilen, geri dönüştürülebilir, ince, katlanabilen (tabi gazete gibi değil de sadece belli yerlerinden katlanabilen) bir materyalden tek sayfalık gazetelerimiz olacak. Muhtemelen yine tabloid boyutta (maksimum A3 boyutunda) olacak ki bu durumda aslında gerekli olmasa da sırf nostalji olsun diye 4 sayfalı bir gazete olacak. Sayfalar ya da sayfa içindeki bölümler kendi kendine refresh edilip içeriği updade olacak. Dilersek saklayıp ertesi günde onu haber okumak için kullanabileceğiz ya da buruşturup atacağız. Neden olmasın? Sonuçta çok ucuz ve geri dönüştürülebilir bir materyal bu.
Böylece yazılı medya kabuk değiştirmiş bir halde yaşamaya devam edecek. Peki ya kağıt? O da yok olmayacak. Dediğim gibi bizler zeki olduğu kadar duygusal bir canlı türüyüz. Eminim ki gelişecek yeni teknoloji imkanlarıyla isteyen kendi kağıdını üretebilecek. Bunu da sırf bir kültürü yaşatmak adına yapacağız. Ve yine eminim ki devletler bazında kağıt üretimini sınırlayan ve kontrol altında tutacak yeni kanunlar çıkacak. Yani siz kendi kağıdınızı örneğin yılda 100 kiloyu geçmeyecek kadar üretebileceksiniz. Yine de bunun dünyamızdaki ormanların yok oluşunu durduracağını sanmıyorum; sebebini bilmiyorum ama içimde böyle bir his var.
Comments