Medya araçları yok olur mu? Örneğin yazılı medya. On sene sonra basılı/yazılı medya göremeyecek miyiz? Şu sıralar en çok konuşulan şeylerden biri de bu, yani yazılı medya ya da konvansiyonel medyanın geleceği.
Herkes sanki bir garezi varmış gibi yazılı medya öldü, ölüyor, ölecek diye ayağa kalkmış durumda. Bu ilginç bir durum aslında. Yani buna ağlayan, üzülen pek yok da daha çok gizlen(e)meyen bir heyecanla herkes "yazılı medya" bitiyor diye gözleini belerte belerte konuşuyor. Neden peki?
İnsanlar bu kadar mı bıktı yazılı medyadan da interaktif medyanın gelişine ve gelişimine bu kadar seviniyor? Ya da soru belkide şu olmalı; yazılı medya (-ki bu metinde artık konvansiyonel medya olarak anılacaktır) insanları niye bu kadar bunalttı? Bunun alternatif önermesi de şu; online medya'nın gelişi niye bu kadar sevindirici?
Evet online medya'da hareket kabiliyeti, özgürlük vs. var, iyi de bu özellikleri kaç kişi kullanıyor? Yani etrafıma bakıyorumda (-ki etrafım bayağı kafalı insanla doludur) hala bu paylaşım, heryerden haber okuma, yazıp birşeyleri yayınlama, duyurma vs. özellikleri kullanan çok az kişi var. "Ben seni kullanabilme ihtimaline aşığım". Bu mudur yani? "Kullanırım, kullanmam ayrı mesele; önemli olan elimin altında dursun kaaardeşim." diyenleri duyar gibi oluyorum. Neyse, bu işler daha çok yeni, zamanla yaygınlaşacaktır.
Dönelim tekrar asıl konuya. Online medya en başta "güven" tabanlı bir platform. Yani diğerlerinde olduğu gibi kandırılmanız mümkün değil. Çünkü double, tripple hatta thirteenable (sonuncuyu iyi salladım ama) check yapabilirsiniz. Çapraz sorguyla bir içeriğin doğruluğunu kolayca öğrenebilirsiniz. Dahası sizin gibi normal ve sıradan insanların (yani ben de öyleyim tabi, yani sizin gibiyim, yani.. neyse) yorumlarını okuyabilirsiniz ki belki de en önemlisi bu. Yapılan araştırmalarda insanlar başta alışveriş olmak üzere birçok konuda arkadaşlarının yorum ve önerilerine güvendiklerini gösteriyor.
O zaman ortaya çıkan şu; insanların derdi medya'nın giydiği elbise değil içindeki seksi vücut. Yani kimsenin gazete, dergi, TV vs. ile bir sorunu yok. İnsanlar sadece etkileşimli bir platforma ihtiyaç duyuyor. Güven ihtiyaçlarını tatmin edebilecek, anında herşeyi öğrenebilecekleri bir yapıya. Bu durumda kaçınılımaz olarak görünen şey medyanın evrileceği. Az geriye gidelim;
Radyo ilk çıktığında her evde bir tane vardı. Aileler başında toplanır ve onu dinlerdi. Ancak TV'nin gelişi (ve diğer teknolojik gelişmeler) söylenenin aksine onu yoketmedi. Önce taşınabilir, ufak radyolar çıktı, böylece radyoların sayısı ve bir anlamda kişiselleştirilmesi süreci başladı. Radyo araçlara girdi. Bir süre sonra artık evlerde başında toplanılan koca radyo evrilerek farklı yer ve şekillerde kullanılan bir araca dönüştü. Bugün radyo, mobil cihazlarımızda ya da bilgisayarlarımızda (hatta TV'lerimizde) dinlediğimiz bir medya.
TV'da farklı değil. Her evde bir tane olan, başında tüm ailenin oturup izlediği araçtan bugün farklı platformlarda izlenen, kişiselleştirilmiş bir araca evrilmiş durumda. Yani ortadan kalkmadı. (İşi az daha ileri götürüp plak çalar ve plakların bile hala yaşadığı örneğini verebiliriz. Nostalji meraklısı insanlar bunları bulup satın alıyor, satıyor, takas ediyor ve o "cızırtılı" sesi büyük bir hazla dinlemeye devam ediyor. Az sayıda da olsa birileri tarafından yaşatılmaya devam ediyorlar)
Yazılı medyayı bekleyen de buna benzer bir gelecek olacak. Yazılı medya, online hale geldiği noktada evrimini tamamlamış olacak. Şu an bu kapı "Augmented Reality" ile aralanmış durumda. Telefonu gazete sayfasına tutuyorsunuz ve başka biryerde göremeyeceğiniz bir online içerik sayfası açılıyor. Gazete içeriğinin online olması, gazetenin mobil cihazlarla entegre çalışması. Peki sonraki adım? Devam edeceğiz....
Herkes sanki bir garezi varmış gibi yazılı medya öldü, ölüyor, ölecek diye ayağa kalkmış durumda. Bu ilginç bir durum aslında. Yani buna ağlayan, üzülen pek yok da daha çok gizlen(e)meyen bir heyecanla herkes "yazılı medya" bitiyor diye gözleini belerte belerte konuşuyor. Neden peki?
İnsanlar bu kadar mı bıktı yazılı medyadan da interaktif medyanın gelişine ve gelişimine bu kadar seviniyor? Ya da soru belkide şu olmalı; yazılı medya (-ki bu metinde artık konvansiyonel medya olarak anılacaktır) insanları niye bu kadar bunalttı? Bunun alternatif önermesi de şu; online medya'nın gelişi niye bu kadar sevindirici?
Evet online medya'da hareket kabiliyeti, özgürlük vs. var, iyi de bu özellikleri kaç kişi kullanıyor? Yani etrafıma bakıyorumda (-ki etrafım bayağı kafalı insanla doludur) hala bu paylaşım, heryerden haber okuma, yazıp birşeyleri yayınlama, duyurma vs. özellikleri kullanan çok az kişi var. "Ben seni kullanabilme ihtimaline aşığım". Bu mudur yani? "Kullanırım, kullanmam ayrı mesele; önemli olan elimin altında dursun kaaardeşim." diyenleri duyar gibi oluyorum. Neyse, bu işler daha çok yeni, zamanla yaygınlaşacaktır.
Dönelim tekrar asıl konuya. Online medya en başta "güven" tabanlı bir platform. Yani diğerlerinde olduğu gibi kandırılmanız mümkün değil. Çünkü double, tripple hatta thirteenable (sonuncuyu iyi salladım ama) check yapabilirsiniz. Çapraz sorguyla bir içeriğin doğruluğunu kolayca öğrenebilirsiniz. Dahası sizin gibi normal ve sıradan insanların (yani ben de öyleyim tabi, yani sizin gibiyim, yani.. neyse) yorumlarını okuyabilirsiniz ki belki de en önemlisi bu. Yapılan araştırmalarda insanlar başta alışveriş olmak üzere birçok konuda arkadaşlarının yorum ve önerilerine güvendiklerini gösteriyor.
O zaman ortaya çıkan şu; insanların derdi medya'nın giydiği elbise değil içindeki seksi vücut. Yani kimsenin gazete, dergi, TV vs. ile bir sorunu yok. İnsanlar sadece etkileşimli bir platforma ihtiyaç duyuyor. Güven ihtiyaçlarını tatmin edebilecek, anında herşeyi öğrenebilecekleri bir yapıya. Bu durumda kaçınılımaz olarak görünen şey medyanın evrileceği. Az geriye gidelim;
Radyo ilk çıktığında her evde bir tane vardı. Aileler başında toplanır ve onu dinlerdi. Ancak TV'nin gelişi (ve diğer teknolojik gelişmeler) söylenenin aksine onu yoketmedi. Önce taşınabilir, ufak radyolar çıktı, böylece radyoların sayısı ve bir anlamda kişiselleştirilmesi süreci başladı. Radyo araçlara girdi. Bir süre sonra artık evlerde başında toplanılan koca radyo evrilerek farklı yer ve şekillerde kullanılan bir araca dönüştü. Bugün radyo, mobil cihazlarımızda ya da bilgisayarlarımızda (hatta TV'lerimizde) dinlediğimiz bir medya.
TV'da farklı değil. Her evde bir tane olan, başında tüm ailenin oturup izlediği araçtan bugün farklı platformlarda izlenen, kişiselleştirilmiş bir araca evrilmiş durumda. Yani ortadan kalkmadı. (İşi az daha ileri götürüp plak çalar ve plakların bile hala yaşadığı örneğini verebiliriz. Nostalji meraklısı insanlar bunları bulup satın alıyor, satıyor, takas ediyor ve o "cızırtılı" sesi büyük bir hazla dinlemeye devam ediyor. Az sayıda da olsa birileri tarafından yaşatılmaya devam ediyorlar)
Yazılı medyayı bekleyen de buna benzer bir gelecek olacak. Yazılı medya, online hale geldiği noktada evrimini tamamlamış olacak. Şu an bu kapı "Augmented Reality" ile aralanmış durumda. Telefonu gazete sayfasına tutuyorsunuz ve başka biryerde göremeyeceğiniz bir online içerik sayfası açılıyor. Gazete içeriğinin online olması, gazetenin mobil cihazlarla entegre çalışması. Peki sonraki adım? Devam edeceğiz....
Comments