Biz, türü ne olursa olsun sevdiğimiz filme sahip çıktıkça bizim dışımızdaki insanlar da bu sevgiyi ve değeri er geç anlayacaktır. “Matrix” diyince aklınıza nasıl bir film geliyor ? Hiç şüphesiz büyük bir çoğunluğun cevabı “bilim kurgu” olacaktır. Bu yanlış değil; aksine filmi tanımlayan bir çok tür’den en güçlü etkisi olan bu. 1999’da gösterime girdiğinde yorumlarını her zaman çok beğendiğim bir arkadaşıma filmle ilgili görüşünü sorduğumda bana verdiği tek cümlelik cevabı hala unutmam; “Anarşist bir film.” Sinema dünyasının etnik yapısı içinde görkemli dramları (örneğin Gandhi, Titanik ya da İngiliz Hasta) “beyazlar” olarak kabul edersek, bilim kurgu, gerilim, fantastik gibi diğer türler de “siyahlar“, “İspanyollar” ya da “Asyalılar” olarak bu etnik yapıda yerlerini aldı ve ona göre de muamele gördü. Uzunca bir süre en büyük onur hep beyaz’lara layık görüldü. Siyahların ya da Porto Rico’luların büyük başarıları ise bunlarla yarıştı, zorladı hatta bazı round’ları aldı ama...
Truly wonderful and amazing things happening in the universe. Let's discover the final frontier of our imagination.