Skip to main content

Posts

Biz Türküz Bize Birşey Olmaz

Çok trafik kazası yaşıyoruz. Çok fazla can ve mal kaybı, çok fazla acı...  Tedbir ve Araç güvenliği bunları önlemenin iki temel yolu. Mitsubishi bu konuda hassas ve öncü yaklaşımlara sahip. Araçların Euro NCAP kaza testlerinde 5 yıldız alması bunun kanıtı. Anlatacağım. Ama önce; Neden bu kadar çok kaza ve kaza kaynaklı yaralanma ve ölüm yaşıyoruz? Yaşanan bu acıların araç sayısı, insan sayısı ya da trafik yoğunluğuyla ilişkisi var elbette ama asıl nedenler; 1. Bilinçsiz araç kullanma (Şuursuz, akılsız da olur) Ehliyeti nasıl aldığı tartışılır şoförler, alkollü, uykusuz, yorgun, öfkeli, adet gününde, canı burnunda, aşk acısı çeken, kendini yolların kralı sanan, megaloman şoförler... Ehliyet kemeri takmayan, kontrollü hız yapmayı bilmeyen yolların aslanları... Bir de aslında ayrı bir başlık altına alınması gereken minibüs, taksi ve otobüs şoförleri gibi trafik kurallarının "diğer şoförler" için hazırlandığına gerçekten inanan şoförler. 2. Bilinçsiz yolcu (Şuursu

Darth Vader ve Batman'den Tai Chi Dersi

Three Diamonds and Mitsubishi

Let me talk a bit about Mitsubishi Motors; Mitsubishi is a company founded on sea transportation in 1800s. The firm's name comes from Mitsu (three) and bishi (a plant also known as lake chestnut).  It consists of three red parallel edges that touch each other in the emblem. The emblem is mostly three diamonds (known as three diamonds). Over time, Mitsubishi company turns from shipping to many areas such as shipping, insurance, and shipbuilding. Subsequently, business lines that expand from banking to aircraft making to heavy industry follow.  During the Second World War, they produced the famous "Zero" fighter planes of the MitsubishiA6M or the Japanese as it is known.  These planes, which have been engraved into memories by Kamikaze attacks, become the rulers of the sky until their allies make aircraft that can stand up to them with their superior engine powers. After 1945, Mitsubishi remains one of the dynamics of the Japanese economy. Adopting technolo

İlk E-Book’um Yayında

Karşınızda ilk e-book’um; Bir Kapıcının Sıradan Hayatı . Aşağıdaki linkten ücretsiz indirip okuyabilirsiniz. Kitabın sonunda iletişim bilgilerim mevcut, öykülerle ilgili hertür yorum ve eleştrilerinizi bekliyorum. Scribd.com/Bir Kapıcının Sıradan Hayatı   Biraz kitaptan bahsedeyim; 2008’de uzun bir roman yazmaya ne zamanım ne de enerjim olmadığı (ama birşeyler yazmak, bir hikaye anlatmak için dayanılmaz bir istek duyduğum) o günlerde eski bir dost; Giovanni Guareschi “Don Camillo”suyla imdadıma yetişti. Fikir basitti; Aynı karakterlerden oluşan farklı kısa öyküler. Eğlenceli, okuması (ve Tanrıya şükür yazması) kolay, yaratıcılığn her seferinde tekrar vites yükseltmek zorunda olduğu kısa öyküler… Guareschi'nin Don Camillosu, İtalya'nın küçük bir köyündeki papaz Don Camillo ve çevresindeki köy halkının öykülerini anlatır. Peki ben neyin öyküsünü yazacaktım? O günlerde Harbiye’de Photoshop Magazin’de çalışıyordum. Binanın bir de kapıcısı vardı; Nazım ağabey. Nazı

Vee Yılın Web Sitesi: ntvmsnbc.com

Vee yılın web sitesi: ntvmsnbc.com , a photo by Makcicek on Flickr. Jüri üyesi olarak bu sonuçtan memnun kalamadım ama demokrasi böyle birşey işte. Peki neden? Birkere bir türlü kompakt bir tasarım yakalayamadılar. Oysa önlerinde Milliyet.com.tr gibi nah böyle kocaman bir örnek de var. Gerçi site, eğitim seviyesi daha yüksek bir kitleye hitap ediyor tabi ve bu açıdan Milliyet'ten ciddi biçimde ayrışıyor. Bir sebep daha var ki bu belki de en önemlisi; Sitenin mobil versiyonu çok kötü. Gittikçe artan oranda mobilden bağlanıyoruz internete. Bu durumda bir sitenin (özellikle de böyle uluslararası bir haber portalının) mobil sitesi çok iyi olmak zounda. Bug'lar temizlenmiş, güncelleme de sorun yaşanmayan mesela. Örneğin şu an açıyorum mobilden "Spor" sayfasını, güncelleme 23 Mayıs görünüyor. En üstteki haber de Belçika-Türkiye maçı. Eh yani!

Krallık, Cumhuriyet ve İmparatorluğun Şehri: Roma

Gülnurla balayı gezimiz için planladığımız yer Roma’ydı. İkimizde tarihi, Akdeniz kültürünü ve tatlarını sevdiğimiz için bu plan heyecan vericiydi ve nitekim gezimiz de öyle oldu. Doğal olarak Roma’yı birçok yönden İstanbulla kıyasladık ki bu noktada Roma sizi hayal kırıklığına uğratabilir; o yüzden bunu önermem. Yine de şunu söylemeliyim; Romayla İstanbul’u kıyasladığınızda İstanbul’un bir “uzay şehri” gibi kaldığını göreceksiniz. Havaalanı, tren istasyonu, metroları, tren ve otobüslerini gördüğünüzde içiniz acıyıp hüngür hüngür ağlayarak adamlara sadaka vermek gelebilir içinizden. Ancaaak! Tarih söz konusu olunca roller değişiyor bir anda. Evet, orada da talandan nasibini alan yerler var tabi; örneğin Kolezyum. Ancak tarihi yaşatma ve koruma konusunda Romayı gördükten sonra İstanbul için bir kaldırım kenarına oturup “Vahaleeeey” diye bağrınızı döve döve ağlamak gelecek içinizden. İşte gezi notları; Fontana di Trevi  Ya da bizde yanlış bilinen adıyla “Aşk Çeşmesi” . Yanlı

Türkiye Gençliği Araştırması 2011

Türkiye Gençliği Araştırması 2011 , a photo by Makcicek on Flickr. İstanbul Kültür üniversitesinin Konda Araştırma şirketi ve Bersay İletişimle gerçekleştirdiği  araştırmanın sonuçları basın toplantısında paylaşılıyor. Araştırma, Türkiye gençliğinin (15-30 yaş arası) beklentileri, öncelikleri ve değerleriyle ilgli sonuçlar içeriyor.  Gençlerin idolleri Araştırmada gençlerin geleneklere önem verdiği, belli bir idolü olmadığı, toplum kuralarına uymaya özen gösterdiği ortaya çıktı.