Skip to main content

Posts

İKÜ: Tercih Edilecek 5 Üniversiteden Biri

Realta Danışmanlık önemli bir araştırmaya imza atmış. Bloomberg Business Week dergisinde yayınlanan araştırma, üniversite öğrencilerinin çeşitli konulardaki görüşlerini içeriyor. Çalışmanın bir kısmı “Türkiye’nin En Gözde Şirketleri 2010” başlığını taşıyor. Burada, öğrenciler en çok çalışmak istedikleri şirketleri değerlendirmişler. Çalışmanın diğer ayağında ise öğrenciler kendi okullarını değerlendirmişler. 98 üniversiteden 13 bin 852 öğrenci katılmış bu araştırmaya. Veee... İstanbul Kültür Üniversitesi en çok puan alan okullar arasında 5. sırada.  Öğrencilerin okullarından memnun olmaları demek daha iyi eğitim almalarını sağlar. Nasıl mı? Memnun olduğunuz bir yerde daha verimli ve başarılı olursunuz. İster işyeri ister okul olsun. Beğenmediğiniz yer ise mapus gibi gelir. Öğrencilerin kurumdan memnun olmaları, aldıkları eğitime daha fazla önem vermelerini sağlayacak; bu da onların daha iyi yetişmiş olarak piyasaya girmelerini sağlayacak. Elbette yetişmiş olmanın başka kriterleri

Teknolojiye mi Erişiyoruz Teknoloji mi Bize Erişiyor?

Geçenlerde malum İsrail krizi çıktı. Olay, sabah ulusal medyalarda ve networklerde duyuruldu. Öğleden sonra heryerde Filistin bayrağı satan işportacılar vardı. Bunlar nezaman duydu, takip etti de hangi arada gidip bayrakları bastırdılar... Demek işportacısına kadar teknolojiyi ve gelişmeleri takip ediyoruz ve ona erişiyoruz. Öyle mi acaba? Yoksa teknoloji mi bize erişiyor? Aslına bakarsanız artık hayatımızın bir parçası haline gelmiş teknolojik araçlar sayesinde bilgi bize erişiyor. (Biz istesek de istemesek de) Basit bir cep telefonu bile bir süre gerekli gereksiz bilginin anında size ulaşmasını sağlıyor. Üstelik olay sadece cep telefonu da değil. Çeşitli display cihazlar, otobüste, metroda sürekli bizi bilgi bombarımanına tutuyor. Mobil teknoloji daha da kişiselleşecek. O zaman bir dükkanın önünden geçerken (örneğin iç giyim) size uygun ürünlerin reklamı anında telefonunuza gelecek. Bunlar sadece başlangıç tabi. Ama tam bu noktada başka bir sorun başlıyor. Teknoloji bize "i

Yazılı Medya Nasıl Evrilecek?

Yazılı medya'da yaşanacak devrimde asıl eşik, "malzeme"nin değişmesi, yani kağıdın ortadan kalkması olacak. Yazılı medya en büyük gücünü ucuz maliyetinden alıyor. Elimizde tuttuğumuz bir gazetenin maliyeti yaklaşık 45 Kr. ve kağıdın yerini doldurabilecek daha ucuz bir malzeme yok. Alıyoruz, katlaya kırıştıra okuyoruz, işimiz bitince de çöpe atıyoruz. Neden atmayalım ki? Kaç paralık şey zaten... Ancak aynısını I-Pod, I-Ped ya da cep telefonumuza yapamayız çünkü onlar 1 TL'dan azıcık daha pahalı. Leman yayınlarından Ayhan Düz'le bir gazetenin 45 Kr olan ortalama maliyetini hesaplamıştık. Amortismanlar, basım, dağıtım vb. tüm giderleri dahil ederseniz işletme maliyeti belki daha bile fazla). Yine de en ucuz medya yazılı medya. Ancak bir süre sonra plastik/silikon bazlı gazete kağıdı kadar ince ancak veri de iletebilen materyaller ortaya çıkacak. Bunlar şu anda zaten var, laboratuar ortamlarında deneyleri yapılıyor ancak bunun endüstri olması (ya da diğer b

Ben Seni Kullanabilme İhtimaline Aşığım Ya da Medya'nın Geleceği

Medya araçları yok olur mu? Örneğin yazılı medya. On sene sonra basılı/yazılı medya göremeyecek miyiz? Şu sıralar en çok konuşulan şeylerden biri de bu, yani yazılı medya ya da konvansiyonel medyanın geleceği. Herkes sanki bir garezi varmış gibi yazılı medya öldü, ölüyor, ölecek diye ayağa kalkmış durumda. Bu ilginç bir durum aslında. Yani buna ağlayan, üzülen pek yok da daha çok gizlen(e)meyen bir heyecanla herkes "yazılı medya" bitiyor diye gözleini belerte belerte konuşuyor. Neden peki? İnsanlar bu kadar mı bıktı yazılı medyadan da interaktif medyanın gelişine ve gelişimine bu kadar seviniyor? Ya da soru belkide şu olmalı; yazılı medya (-ki bu metinde artık konvansiyonel medya olarak anılacaktır) insanları niye bu kadar bunalttı? Bunun alternatif önermesi de şu; online medya'nın gelişi niye bu kadar sevindirici? Evet online medya'da hareket kabiliyeti, özgürlük vs. var, iyi de bu özellikleri kaç kişi kullanıyor? Yani etrafıma bakıyorumda (-ki etrafım bayağı